Pazar günü köyümüze gittik. (aslında itiraf edeyim eşimin köyü:)) Karahöyük Avşarı'na.. Benim annem babam da köyde doğmuşlar, ama babam küçükken Afyon'a yerleşmiş dedem, diğer dedem de annem evlenip Afyon'a gidince onun arkasından gelmiş yerleşmiş Afyon'a. Küçüklüğümde bir kaç kez gittiğimi hatırlıyorum babamın köyüne, ama hayal meyal.. Annemin köyüne de giderdik arada, bir kaç saatliğine ziyaret ederdik akrabalarını.. O kadar.. Evlendikten sonra babamın (kayınpederimin) köy, toprak, ağaç, bitki sevgisi sayesinde biz de gitmeye başladık köye.. İlk zamanlar daha çok bayramlarda gitmeye çalışıyorduk.Şimdi Pazar günleri de gidiyoruz.. Avşar'da Ramazan ve Kurban Bayramlarının 2. günü SIYRAT yapılır, tüm köy halkı ve oradan göçmüş olanlar köyde toplanır, öğle namazından sonra da bütün erkekler okul bahçesinde toplanırlar ve herkesin evinden getirmiş olduğu yiyecekleri birlikte yerler..
Birde Iscak Tepesi'nde meşhur bir salıncakları vardır, upuzun bir ağaca kurulur ve binmesi cesaret ister. Binen kişi, iki kişi tarafından ellerindeki kalın halatla sallanır..
Bayramın hâlâ bayram gibi yaşandığı bir yer Avşar..
Neyse konumuza döneyim ben.. Babam söylediğim gibi hayvanıyla, bitkisiyle doğayı çok seven birisidir, ve kışın sonu, ilkbaharın başı gibi her haftasonu köye gider ve tarlalarıyla ilgilenir, ekim-dikim yapar.. Biz de yazın onun sayesinde hormonsuz sebze-meyva yiyebiliriz.. Bu konuda -en azından yazın- hormonsuz bir şeyler yiyebildiğimiz için çok şanslı olduğumuzu düşünüyorum.. Bu yaz hiç domates, biber , üzüm almadım.. Şimdi cevizler de oldu ki bu benim bayramım.. Taze cevize bayılıyorum.. Dün bir kaç ağaçtan topladık ceviz, ama çoğunu kuşlar oyup yemiş.. Hain kuşlar:)

Eşim rahmetli dedesinin evindeki çook yaşlı bir ceviz ağacından ceviz toplarken..


Tam olmamış narlar..


Tütün çiçeği.. (bizim değil, komşu tarladan çekti eşim fotoğrafı)


Kavun..

Kabak ve kendinden büyük çiçeği. ( Haftaya pekmez yapmaya gideceğiz büyük ihtimalle, o zaman kabak çiçeklerini de toplayıp dolma yapmak istiyorum.. Bakalım..)
Domatesler..

Biberler..

Cevizler..( O kadar gittim, topladım ama şu an dişim acayip ağrıyor, dokunamıyorum bile..)

Avşar'ın meeeşşşhuuuur Pembe Gemre'si..

Bu da dalında PEMBE GEMRE..
Uzun zamandır ovaleks kullanarak kek yapmak istiyordum. Aslında katkı maddesi kullanmaktan kaçınıyorum ama ovaleks hakkında yaptığım araştırmada keke süngerimsi bir doku kazandırmasının dışında bir bilgi bulamadım. Tüm pastanelerde kullanıldığına göre vardır bir hikmeti deyip kullandım ve gerçekten kekimin çok güzel, yumuşacık bir dokusu oldu. Her defasında olmasa da belki arada bir kullanılabilir diye düşünüyorum. Ovaleksi aldığım yer kek, pandispanya ve kurabiyelerde 1 tatlı kaşığı kullanılacağını, her türlü tarife eklenebileceğini söyledi. Ben de klasik kek malzemeleri, üzüm ve fındık kullanarak yaptım kekimi.

Malzemeler:
3 yumurta
1.5 bardak şeker
1 tatlı kaşığı ovaleks (ben daha az kullandım)
1 bardak sıvıyağ
1 bardak süt
2.5 bardak un
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya
1 bardak fındık (biraz irice )
1 bardak üzüm (ılık suda bekletilmiş, süzülüp kurutulmuş)

Yapılışı:
İlk olarak şeker ve yumurtaları iyice beyazlaşıp yoğunlaşıncaya kadar çırpın. Sonra ovaleksi ekleyin. (aslında ovaleks hangi aşamada eklenecek bilmiyorum. Ama benim kullandığım ovaleks macun kıvamındaydı, ya iyi karışmazsa diye bu aşamada eklemeye karar verdim. Sanırım bir de köpük şeklinde ve toz halde bulunuyor ovaleks , belki onlar unla birlikte ekleniyor olabilir.) Sıvıyağ ve sütü de ekleyip azıcık daha çırpın. Un, kabartma tozu ve vanilyayı eleyerek ekleyin ve karıştırın. En son üzüm ve fındıkları da ekleyip bir kez daha karıştırın ve önceden yağlayıp unladığınız kek kalıbına dökün. (ben bu kez kalıbımı unlamadım, yağladıktan sonra ezilmiş fındık serpiştirdim.) 170 derecede ısıtılmış fırınınızda yaklaşık 45 dakika pişirin. (süreler her fırında farklı olabiliyor, dikkatli olun)
Afiyet olsun..
Badem tadını kurabiyede çok seviyorum, özellikle bademler un halinde değil de büyük parçalar şeklindeyse bayılıyorum.. Kavala kurabiyesi mesela, en sevdiğim kurabiyelerden biridir. Ama maalesef kavala kurabiyesiyle tam barış sağlayamadım. İlk yaptığımda çoook güzel olmuşlardı, sonra belki 5-6 kez daha denedim, ama ilk yaptıklarımın tadını hiç birinde yakalayamadım. Son yaptığımda başka bir tarif uyguladım, tadı fena değildi, bu kez de dokusu hiç hoşuma gitmedi. En kısa zamanda tekrar deneyeceğim, umarım buraya yazabileceğim kadar güzel olurlar. Gelelim bu kurabiyelere.. Badem tozu kullanarak yaptığım bu kurabiyelerin tadı hafif acıbadem kurabiyesini andırıyor, ama badem tozunu azaltıp yerine biraz un koysam sanki daha güzel olacaklar.. Tarifin sahibi http://beyazhanimelitarif.blogspot.com/search/label/kurabiyeler

Malzemeler:(24 adet kurabiye için)
Yaklaşık 3,5 su bardağı badem tozu (ben 3 bardak kullandım)
1 su bardağı pudra şekeri
2 yumurta akı
1 yemek kaşığı kakao (2 kaşık kullandım)
üstü için ayrıca pudra şekeri

Yapılışı:

Bir kapta badem tozu, pudra şekeri ve kakaoyu karıştırın. Üzerine yumurta aklarını ilave edip yoğurun. Ceviz büyüklüğünde yuvarlaklar yapın ve bir kaba koyduğunuz pudra şekerinde yuvarlayarak tepsinize yerleştirin. Küçük boy yuvarlak kalıp (ben çay bardağı kullandım, bardağın tabanında kabartma şeklinde bir daire vardı, mantar görünümünü o şekilde verdim) kullanarak mantar şekli verin. Önceden 170 derecede ısıttığınız fırınınızda 10-15 dakika pişirin. (ben 13 dakika pişirdim)
Afiyet olsun..

Dün akşam yaptım çikolata stoğumu, bugün de evde bulduğum tüm kalıplara paylaştırdım erittiğim çikolatalarımı..Dünden farklı olarak bugün çikolatalarımın bir kısmını badem krokanlı yaptım.. Krokan koyma fikri için Banu'ya kocaman teşekkürlerimi gönderiyorum..
Herkese sevdikleri ile birlikte MUTLU BAYRAMLAR diliyorum..

Kullandığım kalıplardan 3 tanesi:

Bugün birdenbire çikolata yapmak geldi aklıma. 'Neden kendim bayramlık çikolata yapmıyorum ki?' dedim ve elimdeki çikolata ve kalıplarla deneme amaçlı az miktarda fındıklı çikolata yaptım. Aslında bayramda bize kimse gelmez, çünkü birinci günü Denizli'deki büyüklerimizin ziyaretini bitirdikten sonra Afyon'a gideriz, annemlere.. Bu yüzden bu çikolataları da güzel olursa hediye ederim düşüncesiyle yaptım. Çok hoşuma gittikleri için akşama çikolata stoğumu yapıp kayınvalidemlere ve annemlere götüreceğim hediye olarak..

Malzemeler:

İstediğiniz renk ve miktarda çikolata
Ben 160 gram sütlü çikolata
80 gram bitter çikolata
60 gram kadar beyaz çikolata kullandım
İçine koymak için bütün fındık

Yapılışı:
Çoook kolay aslında çikolataların yapımı. Çikolatanızı benmari usulü eritin. Silkon kalıbınıza 1 tatlı kaşığı kadar erimiş çikolata koyup üzerine bir fındık yerleştirin. Sonra 1 kaşık daha çikolata koyarak fındığın üzerini kapatın. Buzlukta bir kaç saat donmasını bekledikten sonra çikolatalarınız ikram edilmeye hazır..
(ben bu kez tavlama olayını yapmadım, sadece eritip azıcık soğumasını bekledikten sonra kullandım çikolatalarımı)
Afiyet olsun..


Balığa dokunmak neden bu kadar zor ki?? Temizlenmiş balığı yıkamaktan bile hoşlanmıyorum -elimde eldivenlerimin olmasına rağmen.. Ama oğlum balığı seviyor diye hayatımda ikinci defa balık pişirdim.. Pişirme öncesi hazırlık hariç gayet kolay ve lezzetli bir yemek.. Tarif Portakal Ağacı'ndan.. Ben kendi yaptığım ölçülere göre veriyorum malzemeleri.

Malzemeler:

3 tane levrek

2 tane soğan

4 tane patates

Tane karabiber

Defne yaprağı

1 tane limon

Zeytinyağı

Tuz


Yapılışı:

Temizlenmiş levrekleri iyice yıkayın ve pişireceğiniz zamana kadar bir kaç saat bol tuzlu suda bekletin. Pişireceğiniz zaman patates ve soğanları halka halka kesin. Yağlı kağıt serdiğiniz fırın tepsinize biraz patates, soğan dizip üstüne balıkları yerleştirin. Kalan patates ve soğan halkalarını, yine halka şeklinde dilimlenmiş limonları, karabiber ve defne yapraklarını da tepsiye dizin. Az zeytinyağı ve tuz ilavesinden sonra tepsinizi alüminyum folyo ile kaplayıp önceden 200 derecede ısıttığınız fırınınızda yaklaşık 1 saat pişirin. Tarifte balıkların kızarması için son 5-10 dakikada tepsinin üzerini açın diyordu, ben ilk yarım saaten sonra aldım alüminyum folyoyu. Sonuç gayet güzeldi..

Afiyet olsun..



Bu tarifimi de yine Renkli Kurabiyeler'in düzenlediği Canım Çekti etkinliğine gönderiyorum..

Tarif Berrin Gürcan'ın Çikolata Fabrikası'ndan..

( Ben yarım ölçü yaptım, 24 tane kurabiyem oldu )

Malzemeler:
125 gram oda sıcaklığında tereyağı
1 yumurta
2/3 su bardağı şeker
1 su bardağı un
1 su bardağı nişasta
1 yemek kaşığı kakao
40 gram bitter çikolata
1 paket kabartma tozu
Üzeri için:
80 gram bitter çikolata
Yapılışı:
Çikolatayı benmaride eritip ılıtın. Şeker ve tereyağını hafifçe kabarana kadar çırpın. Ilınan çikolatayı bu karışıma ilave edip karıştırın. Yumurtayı ilave edip çırpın. Un, nişasta, kabartma tozu ve kakaoyu eleyerek ilave edin ve karıştırın. Kurabiye hamurunu küçük kek kalıplarına paylaştırıp hafifçe bastırın. (Ben 15li silikon kurabiye-kek kalıplarımı kullandım.) Önceden 175 derecede ısıtılmış fırınınızda yaklaşık 15-20 dakika pişirin. Çikolatayı eritin ve soğuyan kurabiyelerinizin üzerini çikolataya batırın.
Afiyet olsun..


Uzun zamandır canımın çektiği ve denemek istediğim bu tarifi Renkli Kurabiyeler'in düzenlediği Canım Çekti etkinliğine gönderiyor ve kendisine kolaylıklar diliyorum. Tarifim Lezzet Dergisi Mayıs 2009 sayısından.. Tarifin sahibi Ufuk Sıtkı'ya teşekkür ediyorum..

(Şu anda saat geceyarısı 01:30. İnternet bir haftadır beni deli ediyor, hiç bir şey yapamıyorum, inanılmaz yavaş, çektiğim fotoğrafları yükleyemiyorum. Birazdan tekrar deneyeceğim, sanki biraz hızlanmış gibi şimdi, umarım yükleyebilirim fotoğrafları.. Tarifi dergiden aynen aktarıyorum..)

Malzemeler:

Tabanı için:

1.5 paket kepekli bisküvi

100 gram tereyağı

Üzeri için:

800 gram krem peynir

1.5 su bardağı toz şeker

1 limonun rendelenmiş kabuğu

3 yumurta

200 gram krema

1 yemek kaşığı un

1 paket vanilya

3 yemek kaşığı limon suyu

2 yemek kaşığı hindistan cevizi


Yapılışı:

Fırını 180 dereceye ayarlayın. 20 cm'lik (ben 23 cm'lik kalıp kullandım) kelepçeli kek kalıbına yağlı kağıt serin.

Taban için bisküviler ve eritilmiş tereyağını mutfak robotundan geçirin. Hamur haline gelen karışımı kelepçeli kalıba bastırarak yayın ve buzdolabında beklemeye alın. Krem peynir ve şekeri mikserle çırpın. Bu karışıma sırasıyla krema, limon kabuğu, limon suyu, vanilya ve unu ilave ederek tekrar çırpın. Son olarak karışıma yumurtaları tek tek ekleyip fazla çırpmadan karıştırın. En son hindistan cevizini ilave edip tekrar karıştırın. Buzdolabından aldığınız bisküvili tabanın üzerine peynirli kremayı aktarın. Cheesecake'in çatlamaması için kalıbın alt tarafını su geçirmeyecek şekilde alüminyum folyo ile kapladıktan sonra içi su dolu ısıya dayanıklı minik bir tepsiye yerleştirerek fırına verip pişirin. Fırın kapağını yarım açarak içinde soğumasını bekleyip buzdolabına alın. Bir gece buzdolabında beklettikten sonra kenarlarını hindistan cevizi, üzerini krema, limon dilimleri ve rendelenmiş beyaz çikolatayla süsleyerek servis yapın.

Afiyet olsun..
Sunumu biraz daha özenli olabilirdi, ama ben tam iftar zamanı yetiştirmeye çalışınca ne dikkatli olabildim sunum konusunda, ne de güzel fotoğraf çekebildim :( Etkinlik için yapmıştım ama orjinalinin yanında çoook kötü kalınca vazgeçtim..Tadını beğendiğim için sadece sayfamda yayınlamak istedim .. Tarif Çikolata Fabrikası 'ndan..
Not: Ben malzemelerin 2/3 ünü kullandım, yalnız unu biraz az geldi, göz kararı un ilave ettim, 9-10 tane pancake im oldu.

Malzemeler:
3 yumurta
3 yemek kaşığı erimiş tereyağı
1 su bardağı ılık süt
1 su bardağı ılık su
3 su bardağı un
2 yemek kaşığı şeker
1 tutam tuz
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya
1 çay kaşığı karbonat
1 yemek kaşığı sıvıyağ

Servis için:
Nutella
Muz
Krema
Boncuk şekerler

Yapılışı:

Süt, su, tereyağı ve yumurtaları hafifçe karıştırın. Kuru malzemeleri eleyerek sıvı karışıma ilave edin. Pürüzsüz olana kadar karıştırın. Isıtılmış tavaya az sıvıyağ dökün ve fazlasını kağıt havlu ile alın. Pancakeleri kepçeyle dökerek pişirin. Aralarına nutella sürerek muz dilimleri yerleştirin. Krema ile servis yapın..
Afiyet olsun..

Şimdi bu böreği nasıl anlatsam ki ben?? Hayatımda yediğim enn güzel börek desem abartmış olmam sanırım.. O kadar lezzetli ki, kocamaan bir dilimi rahatlıkla bitirebiliyorum.. Gülşen teyzenin sanırım en gözde klasiği bu börek.. Tekrar teşekkürlerimi sunuyorum..
Malzemeler:

Hamuru İçin:

1 çay bardağı yoğurt
1 çay bardağı sıvı yağ
2 su bardağı su
6 su bardağı un
1 yemek kaşığı (silme) tuz

İç Harcı için:

750 gr kıyma
2 adet orta boy soğan
1 adet küçük patates
2 diş sarımsak
1 tatlı kaşığı karabiber
1 çay kaşığı kırmızı biber
1 tatlı kaşığı tuz
2 su bardağı su

Hamurun Üstüne Sürmek İçin:

250 gr eritilmiş tereyağı

Yapılışı:

Öncelikle iç harcını hazırlayın. Bunun için soğan , patates ve sarımsakları robotta çekiln. Bir tencereye koyup üzerine kıyma, tuz, baharatlar ve suyu ekleyerek 15 -20 dk pişirin.
Diğer yandan tüm hamur malzemeleriyle kulak memesi yumuşaklığında bir hamur elde edin. Hamuru iki parçaya ayırın. ( Birisi birazcık büyük olsun) Önce büyük olan hamuru oklavayla açın. ( Yufka kadar ince olmayacak.) Üstüne tereyağı sürün. Hamuru ikiye katlayarak yağın eşit şekilde yayılmasını sağlayın. Açtığınız hamuru rulo yapıp kendi etrafında yuvarlayın. Bir tabağa koyarak buzluğa kaldırın. Diğer hamur için de aynı işlemleri tekrarlayın. İkinci hamuru buzluğa koyarken diğer hamuru alın ve oklavayla tepsiden biraz büyükçe açın.
Açılan hamuru kenarlardan taşacak şekilde tepsiye koyun. Hazırladığınız iç harcını dökün. Diğer hamuru da açın ve tepsiye koyun. Tepsinin kenarından taşan hamurları oklava yardımıyla kesin.
Tepsinin kenarındaki hamurlari içe doğru burgu şeklinde yapıştırın. Hamurun ortasına küçük bir delik açın. Kalan tereyağını hamurun üstüne sürün. Böreğinizi 200 derecede kızarıncaya kadar pişirin. Fırından çıkınca üzerine su serpin ve örtün, yumuşayana kadar bekledikten sonra servis yapabilirsiniz.
Afiyet olsun..


Nasıl bir başlık bu böyle ya:)) Gökhan abi salla yuvarla yazmış çorba tarifini mailime gönderirken, ben de az kalsın kendimi tutamayıp 'rock'n'roll' çorba diyecektim :) son anda vazgeçtim :) Efendim, bu adı bilinmez, tadı mükemmel çorba sevgili Merve' ye ait. (Buradan kendisine teşekkürlerimi gönderiyorum.) Çorbanın belirli bir adı yok deyince isim bulmak bize düştü:) Tabi benden daha oturaklı, mantıklı ablacım kibarca ' kesme çorba 'diyebilirsin demişti ama ben yuki demeyi tercih ediyorum :)) Siz nasıl isterseniz öyle söyleyin, ama yapımı biraz uğraştırıcı olsa da bir kere mutlaka deneyin..

Malzemeler:

Hamuru İçin:

3 su bardağı un
1 tatlı kaşığı tuz
Aldığı kadar su

Çorbası İçin:

1 adet tavuk but
1 adet tavuk göğüs
1 yemek kaşığı salça
1 tatlı kaşığı tuz
1 su bardağı haşlanmış nohut

Yapılışı:

Un , tuz ve suyla sert bir hamur yoğurun. Hamurdan küçük küçük parçalar kopartın.


Tezgah veya masanın üzerinde elinizle yuvarlayarak uzun ince hamur parçaları elde edin. Ya da herhangi bir zemin üzerine koymadan iki eliniz arasında yuvarlayarak da aynı şekli verebilirsiniz.



















Hamurları yuvarlarken ellerinizi hafif ıslatırsanız daha kolay yapabilirsiniz. (Ben asla bu kadar uzatamam herhalde. Bu uzuuuuun hamur Merve' nin marifetli ellerinden çıkma )











Bu uzattığınız hamur parçalarını ( birbirine yapışmaması için )unlu bir tepsiye koyun. Tüm hamuru bu şekli vererek bitirin.


















Tepsiden aldığınız hamurları bir kesme tahtasının üzerine koyup küçük küçük kesin.


Çorbası için tavukları haşlayın. Bir tencereye haşlanan tavukların suyunu koyup ,üzerine ( yarı yarıya) su ekleyin. Bir kaşık salça ve tuz ilave edin. Su kaynayınca, fazla unu gitsin diye kestiğiniz hamurları / makarnaları elekten geçirip suya atın. Haşlanmış nohutları da ekleyip koyu kıvamlı bir çorba şeklinde pişirin. ( Makarnalar suyun dibine çökmeye başlayınca piştiği anlaşılır.)
Çorbayı servis tabağına alın , üzerine kırmızı biberli tereyağı gezdirin. ( İsterseniz haşlanan tavukları tavada hafifçe kızartıp çorbaya ilave edebilirsiniz. )
Afiyet olsun..

Ramazan ayı güllaçsız olur mu? Olmaz değil mi? Bence de:) Çok severek yediğim tatlılardan biridir güllaç, gerçi ben bütün tatlıları çok severek yerim:) Hem basit, hem leziz.. Daha ne olsun..
( Ramazan ayı bitmeden bir de muhallebili güllaç yapmaya çalışacağım. Geçen sene yapmış ve doğal olarak onu da çok sevmiştim :))
Malzemeler:
1 litre süt
350 gram şeker
4 yaprak güllaç
Yapılışı:
Sü ve şekeri bir tencereye koyarak karıştırın ve kaynayınca ocaktan alıp ılınmaya bırakın.
Güllacın bir yaprağını alın ve kabınıza uygun şekilde kırarak yerleştirin. (Ben az miktarda yaptığım güllacım için küçük boy dikdörtgen borcam kullandım.) Bu aşamada güllaç yaprağının parlak yüzeyinin üstte olmasına dikkat edin. Ilınmış olan sütten kepçe ile alarak güllacın tüm yüzeyine dikkatlice dökün. Bir kat güllaç, bir kat süt olacak şekilde devam edin. Soğuması için buzdolabına alın. Servis esnasında üzerini fındık / fıstık içi / ceviz / kiraz şekerlemesi ile süsleyebilirsiniz.
Afiyet olsun..
Ekmeğin her çeşidini çok severim hele pideye bayılırım. Yaptığım bu pidenin de tadını çok beğendim. Bu akşam pidemi kendim yapayım diyorsanız rahatlıkla deneyebileceğiniz bu tarif çok severek takip ettiğim sitelerden bir tanesi olan Acemi Şef'ten..

Malzemeler:
3 su bardağı+2 dolu çorba kaşığı un
2 çay kaşığı tuz
4 çay kaşığı instant maya
1,5 su bardağı ılık su

Üzeri için:

1 yumurta sarısı+1 çorba kaşığı sıvı yağ
Susam, çörekotu

Yapılışı:

Ben pidemi ekmek yapma makinemde yaptım. Siz de makine kullanacaksanız önce sıvı sonra kuru malzemeleri koyarak hamur yapma programını çalıştırın. Elinizde yapacaksanız tüm hamur malzemelerini kullanarak yumuşak, biraz ele yapışan bir hamur hazırlayıp bir saat kadar mayalanmaya bırakın. Süre sonunda mayalanan hamurunuzu biraz daha yoğurarak gazını alın. Bu aşamada da ele yapışan bir hamur oluyor. Unladığınız fırın tepsinize koyduğunuz hamurun üzerini de unlayarak elinizle bastırın ve yuvarlak pide şekline getirin. Üzerinin şeklini bir kaşığın yardımıyla yaptım ben, siz elinizle veya bir bıçak yardımıyla da yapabilirsiniz. En son üzerine sıvıyağ - yumurta sarısı karışımını sürüp, susam ve çörekotuyla süsleyin. 1 saat kadar daha mayalanmasını bekleyip önceden 200 derecede ısıttığınız fırınınızda yaklaşık 20 dakika, üzeri kızarıncaya kadar pişirin.

Afiyet olsun..

Ve yine bir Gülşen Teyze klasiği olan müthiş lezzetli çiğ börekler..

Malzemeler:

Hamuru İçin:

2 yemek kaşığı yoğurt
2 su bardağı un
Aldığı kadar un
1 tatlı kaşığı tuz

İç Malzemesi:

300 gr kıyma
1 adet domates
1 adet yeşil biber
1 büyük soğan
Yarım demet maydanoz
1 diş sarımsak
1 tatlı kaşığı tuz
1 tatlı kaşığı karabiber
1 çay kaşığı kırmızı biber

Kızartmak İçin:

2 su bardağı sıvı yağ

Yapılışı:

Domates,biber,soğan,maydanoz ve sarımsağı robotta çekiln. Kıyma,tuz,kırmızı biber ve karabiberi de ekleyerek iç malzemesini hazırlayın.

Yoğurt ,un, tuz ve suyla yumuşak bir hamur hazırlayın. Hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar kopararark bezeler hazırlayın.

Bu bezeleri oklavayla küçük küçük açın.

2 yemek kaşığı iç malzemesi koyup hamuru kapatın ve kızgın yağda kızartın.

Tavsiye:

Hamur artarsa kalan bezeler açılarak hamurun içine 1 yemek kaşığı toz şeker konulup kapatılarak da kızartılabilir. Harika bir tatlı olur ki Gökhan abi bayılarak yer :)

Afiyet olsun..


Tarifin orjinaline buradan bakabilirsiniz. Gerçekten çok lezizler..

Malzemeler:

125 gr tereyağı

1 yumurta

1 çay bardağı sıvı yağ

1 çay bardağı şeker

25 gr kakao

1 paket vanilya

1 paket kabartma tozu

Un

Şerbeti için:

3 çay bardağı su

2.5 çay bardağı şeker

Üzeri için:

Toz antep fıstığı

Yapılışı:

İlk olarak su ve şekeri kaynatarak yoğun bir şerbet hazırlayın ve soğumaya bırakın. (Orjinal tarifte şeker 3 çay bardağı kullanılmıştı ama ben 2.5 bardak kullandım ve sonuçtan memnun kaldım.Siz kendi zevkinize göre şeker miktarını değiştirebilirsiniz. ) Oda sıcaklığına geldiğinde buzdolabına koyun.

Hamuru için tüm malzemeleri kullanarak yumuşak bir hamur hazırlayın ve ceviz büyüklüğünde toplar yaparak tepsiye dizin. Önceden 180 derecede ısıttığınız fırınınızda pişirin.

Fırından çıkardığınız kurabiyeleri soğuk şerbetin içine koyarak her iki tarafını hızlıca ıslatın. Üzerini istediğiniz şekilde süsleyin.

Afiyet olsun..